250 milyon yıl sonra, Dünya tek bir süper kıta haline gelebilir

Jeo-Fizik: Dünya’nın Gelecekteki Süper Kıtası Nasıl Şekillenebilir?

Dünya, durağan ve sabit bir gezegen gibi görünebilir. Ancak aslında gezegenimizin kabuğu, milyonlarca yıl süren büyük ve yavaş hareketlerle sürekli değişiyor. Kıtalar, devasa tektonik plakalar üzerinde yer alıyor ve zamanla birbirlerinden ayrılıyor, sonra yeniden birleşiyor. Bu hareketlilik, jeoloji tarihinde “süper kıta döngüsü” olarak bilinen büyük bir döngüyü oluşturuyor.

Bugün bulunduğumuz dönem, bu döngünün ara bir aşaması olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 175 milyon yıl önce parçalanan Pangea kıtasının ardından, kıtalar sürekli olarak hareket halinde. Eğer bu jeolojik süreç aynı şekilde devam ederse, Dünya yaklaşık 250 milyon yıl sonra yeniden tek bir süper kıta haline gelebilir.

Son iki milyar yıl içinde Dünya en az üç büyük süper kıta oluşturdu: Columbia, Rodinia ve Pangea. Bu dev kara parçaları, kıtaların çarpışmasıyla oluşmuş ve yine aynı tektonik güçler tarafından zamanla parçalanmıştı. Şimdi ise bilim insanları, bu döngünün bir sonraki aşamasında “Pangea Proxima” adını verdikleri yeni bir süper kıtanın oluşabileceğini öne sürüyor.

Bu fikir ilk kez 1982 yılında Amerikalı jeolog Christopher Scotese tarafından ortaya atıldı. Başlangıçta “Pangea Ultima” olarak adlandırdığı bu teorik kıta, daha sonra “Pangea Proxima” olarak yeniden adlandırıldı. Scotese’nin öngörüsüne göre, Atlantik Okyanusu’ndaki okyanus tabanı zamanla batacak ve bu süreç “Yeni Dünya” ile “Eski Dünya”yı birbirine yaklaştıracak. Sonuç olarak Amerika, Afrika ve Avrasya’nın büyük kısmı birleşecek, ortalarında ise küçük bir okyanus havzası oluşacak. Avustralya ve Antarktika’nın da bu kara kütlesine yakın konumda yer alması bekleniyor.

Alternatif Senaryolar

Bilim insanları, bu tür büyük kıtasal değişimlerin sadece coğrafyayı değil, iklimi ve canlı yaşamını da ciddi şekilde etkileyebileceğini söylüyor. 2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, gelecekteki bir süper kıtanın oluşumu, Dünya’nın sıcaklık ve nem dengesini bozarak özellikle kara memelileri için yaşanmaz bir çevre yaratabilir. Bu da uzun vadede büyük bir yok oluş riskini beraberinde getirebilir.

Öte yandan, tüm bilimsel öngörüler tek bir süper kıta modeli üzerinde birleşmiyor. Bazı senaryolara göre, yaklaşık 200 – 250 milyon yıl sonra tüm kıtalar kuzey kutbu çevresinde birleşerek “Amasia” adında bir süper kıta oluşturabilir. Bir başka olasılık ise kıtaların ekvator etrafında birleşerek “Aurica” adı verilen farklı bir süper kıta yapısının ortaya çıkması.

Kıtaların bu tür birleşimlerinin nerede ve nasıl gerçekleşeceği, iklim sistemleri üzerinde büyük değişimlere yol açabilir. Bu da, süper kıta oluşumunun sadece jeolojik değil, aynı zamanda iklimsel ve biyolojik sonuçları olacağını gösteriyor.

Related Posts

46 yıl sonra üretimi durmuştu! Ford’un efsane modeli geri dönüyor

46 yıllık bir serüvenden sonra otomotiv devi Ford, 2023 yılında Fiesta modelinin üretimini durdurmuştu. Otomotiv devi kararını değiştirdi.

Bu telefonlar 7 yıl boyunca güncelleme alacak!

Samsung bazı modellerinin 7 boyunca güncellenerek destekleneceğini duyurdu.

Dünyaca ünlü otomobil markası yüz binlerce aracı geri çağırdı: Motor arızası tespit edildi

Nissan, ABD’de 443 binden fazla aracını motor arızası nedeniyle geri çağırdı. Rogue, Altima ve Infiniti modellerini kapsayan geri çağırmada tüm kontroller ücretsiz yapılacak. Araç sahiplerinin yetkili servislere başvurması gerekiyor.

Milyonlarca Netflix kullanıcısını ilgilendiriyor! Artık canlı yayınlanacak

Netflix, NASA ile anlaşma yaptı. Bu kapsamda NASA yayınları Netflix’te canlı yayınlanacak.

Dolandırılmak için linke tıklamanıza gerek yok: Bu aramayı açmanız yetiyor!

Sadece bir aramayı yanıtlamak… Ne uygulama indirmek ne de bağlantıya tıklamak gerekiyor. Google ve FBI, yeni nesil sesli dolandırıcılık hakkında kullanıcıları uyarıyor: Bu çağrıya cevap verirseniz her şeyinizi kaybedebilirsiniz!

Japon uzay aracı Ay’a neden çakıldı?

Japon uzay şirketi ispace, bu ay başında Ay’a iniş yapmaya çalışırken yüzeye çakılan Resilience adlı iniş aracının neden başarısız olduğunu açıkladı. Şirketin 24 Haziran’da yaptığı açıklamaya göre, aracın lazerli mesafe ölçüm sistemi (LRF) arızalandı. Bu da aracın doğru yükseklik verisi alamamasına ve frenleme sürecinin bozulmasına yol açtı.